13 Mayıs 2009 Çarşamba

Canlı vericiden organ bağışının şartları nedir?

Hayatta olan yani canlı bir insandan organ bağışının alınması ise, bağışta bulunacak kişi on sekiz yaşını doldurmuşsa ve kendi rızasıyla mümkün olabilir. Organ bağışında bulunacak kişi önceden müdahalenin şekli, ameliyat sonrası ve ileriki zamanlardaki olası sıhhi sorunlar hakkında doktor tarafından bilgilendirilmelidir. Canlı vericinin hayatı, ameliyat riski hariç, riske atılamaz. Bu müdahale ancak doktor tarafından gerçekleştirilebilir ve organ alımının gerçekleşeceği zamanda uygun bir organ bağışlayabilecek herhangi bir ölü bağışçının bulunmaması durumunda yapılabilir. Canlı vericiden organ bağışı sadece birinci veya ikinci dereceden yakın akrabaya, eşe, nişanlıya veya özel yakın ilişkileri olan kişilere yapılabilir. Organ vericisinin ve alıcısının, ancak organ transplantasyonundan sonraki sürede doktor gözetiminde bulunmayı kabul etmeleri halinde ameliyat yapılır. Bir heyet, organ bağışının organ ticareti amacıyla gerçekleşmediğini ve organ bağışının gönüllü olarak yapıldığını denetlemekle görevlidir.

Organ Bağışı Kimlere Ve Nasıl Yapılır?

  • Sağlık Müdürlüklerinde,
  • Hastanelerde ,
  • Emniyet Müdürlüklerinde (ehliyet alımı sırasında),
  • Organ Nakli İle İlgilenen Vakıf, Dernek vs. Kuruluşlarda,
  • Organ Nakli Yapan Merkezlerde
    organ bağışı işlemi yapılabilir.
    Organ bağışında bulunabilmek için; organ bağışı kartını iki tanık huzurunda doldurup imzalamak yeterlidir.
    Organ bağışı yapanların, bu durumdan ailelerini de haberdar etmeleri daha sonra çıkabilecek problemleri önlemek açısından yararlı olacaktır.
    Organ bağışında bulunan kişilerin organ bağış kartını daima yanında taşıması organ bağışı işleminin karışıklık ve gecikme olmaksızın yerine getirilmesini sağlayacaktır.
    Kişi organ bağışından vazgeçtiği anda organ bağış kartını taşımaktan vazgeçmeli ve bu kararını ailesine bildirmelidir.

Beyin Ölümü İle Bitkisel Hayat Arasındaki Fark Nedir?

Beyin ölümü ile bitkisel hayat kavramları birbirinden farklıdır. En önemli fark, bitkisel hayattaki hastaların solunumlarının devam etmesidir. Bu hastalar aylarca ya da yıllarca yaşamaya devam etmekte ve bazı durumlarda iyileşerek normale dönebilmektedir.
Beyin ölümünü, çok basit bir benzetme ile vazodaki çiçeğe, bitkisel hayatı ise saksıdaki çiçeğe benzetebiliriz. Vazodaki çiçek istesek de istemesek de birkaç gün sonra solacak ve kuruyacaktır. Oysaki saksıdaki çiçek suladığımız müddetçe solmayacaktır.

Organ Nakli Kimlerden Yapılır?

Organ ve doku nakli, canlıdan ve kadavradan olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilebilmektedir.
Kadavra donör (verici): Trafik kazası, kurşunlanma, beyin kanaması vb. nedenlerle yoğun bakımda tedavisi devam ederken, beyin ölümü denilen geri dönüşümsüz beyin hasarı gelişmiş hastaların organları bağışlandığı takdirde bunlar kadavra donör olarak tanımlanmaktadır. Böbrek, karaciğer, pankreas, kalp, kalp kapakları, kornea kadavradan nakillerde kullanılmaktadır.
Canlı donör: Organ nakli gereken hastanın eşi veya yakın akrabaları doku, kan grubu vb. uyum mevcut ise organ bağışında bulunabilmektedir. Bunlar canlı donör olarak tanımlanmaktadır. Böbrek ve karaciğer canlıdan nakil yapılabilen organlardır.

Organ Ve Doku Nakli Üzerine Genel Bilgiler

Bir canlıdan diğerine bütün bir organın(kalp, karaciğer gibi) veya dokuların(deri, kemik iliği gibi) nakledilmesidir.Amacı Nedir?Vücutta bazen önemli organlarda tedavi edilmesi olanaksız olan hastalıklar oluşur. Bu organlardan bazılarının başka bir insandan nakledilmesi mümkündür. Organ naklinde amaç işlev göremeyen ve hastanın hayatını tehdit eden organın, başka bir insandan alınan organ ile değiştirilerek hastanın normal hayati fonksiyonlarını devam ettirebilmesini sağlamaktır. Cilt,kemik iliği gibi dokularda ise düzelmesi mümkün olmayan hasarlar veya tedavisi mümkün olmayan hastalıkların gelişmesi halinde nakil uygulanabilir.

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Organ ve Doku Nakli


Bir canlıdan diğerine bütün bir organın(kalp, karaciğer gibi) veya dokuların(deri, kemik iliği gibi) nakledilmesidir.

Amacı Nedir?

Vücutta bazen önemli organlarda tedavi edilmesi olanaksız olan hastalıklar oluşur. Bu organlardan bazılarının başka bir insandan nakledilmesi mümkündür. Organ naklinde amaç işlev göremeyen ve hastanın hayatını tehdit eden organın, başka bir insandan alınan organ ile değiştirilerek hastanın normal hayati fonksiyonlarını devam ettirebilmesini sağlamaktır. Cilt,kemik iliği gibi dokularda ise düzelmesi mümkün olmayan hasarlar veya tedavisi mümkün olmayan hastalıkların gelişmesi halinde nakil uygulanabilir.

Her hastalıkta organ nakli uygulanabilir mi?

Organ nakli bu kadar fantastik bir ameliyat değildir. Organ nakli veya doku nakli uygulanacak hastada organ veya dokunun ilaç tedavileri veya cerrahi müdahalelerle tamamen veya kısmen düzeltilemez olması gerekir. Hasta ya nakil olur, ya da hastalık ölümle sonlanır. Hastanın ayrıca nakil operasyonu gibi bir ameliyatı kaldırabilecek kadar iyi durumda olması gerekir. Başka önemli sistemik hastalıklar varlığında uygulanamayabilir. Örneğin ileri evre akciğer tümörü nedeni ile birkaç ay ömrü kaldığı tahmin edilen bir hastaya böbrek hastalığı nedeni ile böbrek nakli yapılmaz.

9 Mayıs 2009 Cumartesi

Nakil yapılabilecek doku ve organlar

Ülkemizde nakil yapılan organlar
1.Böbrek
2.Deri
3.Karaciğer
4.Kalp
5.Akciğer
6.Pankreas
7.İncebağırsak Nakil yapılan dokular ise;
8.Kemik
9.Kemik iliği
10.Kornea
11.Kalp kapağı

Kime organ nakli yapılır?

İlerlemiş karaciğer, böbrek, kalp ve akciğer hastalıklarında, incebarsakları önemli ölçüde alınmış veya işlev kaybı gelişmiş hastalarda, kornea hastalıklarına bağlı olarak görme kaybı gelişmiş hastalarda, böbrek yetmezliği gelişmiş diabet hastalarında, bazı kan hastalıklarında, bazı kalp ve akciğer hastalıklarında, cildinin önemli bir bölümünü kaybetmiş hastalarda, yüzünün çoğunu kozmetik ve fonksiyonel olarak kaybetmiş hastalarda, kemik dokuda ve tendonlarında önemli hasar gelişmiş hastalarda uygulanabilir.

Organ Bağışı


Tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar, tüm dünyanın olduğu gibi, ülkemizin de en önemli sağlık sorunlarının başında yer alıyor. Türkiye’de, organ ve doku nakli bekleyen hastaların sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle kalp ve karaciğer nakli bekleyen hastalar, uygun organ bulunmaması nedeniyle hayatlarını kısa süre içinde kaybediyorlar. Nakil yapılan organ ve dokular; böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsak, kalp kapakçığı, kornea, kemik iliği ve deridir. İleri kalp, karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalarda sağlıklı bir yaşam sadece organ nakli ile mümkündür. Bugün ülkemizde böbrek bekleyen yaklaşık 40 bin böbrek hastası bulunmaktadır ve bu hastalar potansiyel böbrek bekleyen hastalardır. Diyaliz böbrek hastaları için yardımcı bir tedavi şeklidir. Ancak kalp, karaciğer hastalarının diyaliz gibi bir yardımcı tedavi olanakları da yoktur. Ülkemizde organ bağışları henüz istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Bu nedenle organ bağışının yaygınlaştırılması gereklidir.
Türkiye genelinde 2002 yılında 2073, 2003 yılında 984 kişi olmak üzere toplam 3057 kişi organlarını bağışlamıştır. Türkiye’de ilk kez 22 kasım 1968’de Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi’nde Dr. Kemal Beyazıt tarafından kalp nakli yapılmış ancak hasta kaybedilmiştir. İlk başarılı organ nakli ise, 3 Kasım 1975yılında Dr. Mehmet Haberal ve ekibince Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde bir anneden oğluna yapılan böbrek nakli oldu. Bunu 1978 yılında aynı ekibin kadavradan yaptığı ilk böbrek nakli izledi. 2004 yılı itibariyle Türkiye’de; 12 Kalp Nakli Merkezi, 17 Karaciğer Nakli Merkezi, 25 Böbrek Nakli Merkezi, 21 Kemik İliği Nakli Merkezi ve 11 Göz Bankası mevcuttur.
2003 yılında 605 böbrek, 174 karaciğer, 23 kalp, 24 kalp kapağı, 1807 kornea, 498 kemik iliği, 9 pankreas nakli gerçekleştirildi. Türkiye’de 2003 yılı sonu itibariyle organ nakli merkezlerinde sıraya girip organ ve doku nakli bekleyen 6 bin 60 böbrek, 430 karaciğer, 146 kalp, 9 kalp kapağı, 4 akciğer, 27 kalp-akciğer, 16 pankreas, 4 bin 958 kornea, 282 kemik iliği hastası bulunuyor. Organ alacak hastalar önce kan ve doku gruplarına göre daha sonra da tıbbi aciliyet durumlarına göre belirlenir. Cins, ırk, din, zengin-fakir ayırımı yapılmaz. Kişi organ bağışından vazgeçtiği anda üzerinde taşıdığı organ bağış kartını taşımaktan vazgeçmesi ve kayıtlı bulunduğu merkeze bu durumu bildirmesi yeterli olacaktır.



Organlar nasıl alınır?

Organların hangi hastanelere gideceği planlandıktan sonra, donörün bulunduğu hastane koordinatörü hastane koşullarını, ameliyathaneyi organize eder. Genellikle karaciğer almak için gelecek olan ekip ameliyata şeflik eder. Donör ameliyathaneye alınır ve ameliyat başlar. Karna ve bazen göğüs kafesine uzanan orta hatta uzun bir kesi yapılır. Karnın içi, gerekirse göğüs içi organlar tek tek muayene edilir ve organ alımına engel teşkil edecek bir durum olup olmadığı araştırılır. Varsa, alınabilecek organlara karar verilir,sadece alınabilecek organlar alınır. Alınması planlanandan başka hiçbir organ alınmaz. Sadece dalak ve lenf düğümleri doku tiplemesi için, karındaki bazı büyük damarlar ise ameliyatlarda kullanılabileceği için standart olarak alınır. Karın açıldığı yerden düzgünce ve donöre saygı prensipleri içinde yeniden kapatılır.Alınan organlar ve ameliyatların tüm kaydı titizlikle tutulur ve sağlık bakanlığına bildirilir. Organlar saklama kaplarında özel sıvılar içinde korunarak ameliyatların yapılacağı hastanelere ulaştırılır. Her organın dayanma süresi farklıdır. Bazı organlar alındığı ilden başka hastanelerde takılması gerekebilir. Bu yüzden zamana karşı bir yarış başlar. Bu organizasyon koordinasyon merkezlerince koordine ve takip edilir. Kayıtları koordinasyon merkezlerine bildirilir. Ameliyat sonrasında organların hangi hastanelere ulaştığı, ne zaman hangi hastaya takıldığı, sonuçları yine koordinasyon merkezine oradan da sağlık bakanlığına bildirilir.Bu aşamalarda bürokratik işlemler eksiksiz işler, ancak bu bürokrasi işlerin kanunlara uygun ve düzen içinde ilerlemesi için şarttır.Bu şekilde organların akibeti de takip edilmektedir. Yani hiçbir merkez aldığı organı başka bir merkeze izinsiz gönderemez, imha edemez

Ülkemizin nakil başarı oranı nedir?

ülkemizde organ nakilleri dünya standardında yapılmakta ve hatta dünya standardının üzerine bile çıkmaktadır. Karaciğer ve böbrek gibi önemli organların nakillerinde başarı oranları % 90 ın üzerindedir.